Ege Üniversitesi’nin kuruluşu ve Ege Üniversitesi Hukuk
Fakültesi’nin kurulması yolunda ilk çalışmalar
Ege Üniversitesinin, ilk yıl aldığı öğrenci sayısı 187 öğrenci oldu. Görüldüğü gibi çok mütevazi ölçüler içinde eğitim hayatına başladı.
Ege Üniversitesi Kuruluş Kanunu’nun gerekçesinde, Üniversitenin ilerdeki görevleri, genişleme olanakları sayılmış, açılması uygun görülen fakülteler belirlenmiş ve bu arada Hukuk Fakültesi’nden de söz edilmiştir. Gerçek şudur ki, o zaman söz konusu edilen fakülteler içinde en son açılan Hukuk Fakültesi olmuştur.
Ege Üniversitesi’nde bir Hukuk Fakültesi’nin açılması konusu ile daha açıldığını izleyen yıllarda ilgilenmeye başladım. 1955 yılında Doçent olarak Ankara Hukuk Fakültesi’nde, Roma Hukuku dersini okutuyordum. Kürsüde profesör bulunmadığı için dersin tümü üzerimde idi. O yıllarda üniversite giriş sınavları yapılmadığı için Fakültelerde kayıtlamalarda sınır yoktu. Laboratuar olanakları kısıtlı olan bazı fakülteler özel giriş sınavları yaparlardı. Hukuk Fakültelerinde böyle bir problem bulunmadığı için kayıtlanma sınırlı değildi. Bunun sonucu olarak Fakülte çekemeyeceği bir öğrenci akınına uğramıştı. Fakültenin o yıllarda 12.000 öğrenci sayısına kadar vardığını hatırlıyorum. Bu öğrencilerin, önemli bir kısmının indirim sağlayan pasolardan yararlanmak için Fakülteye kayıtlandıkları bir gerçek idi, ama buna rağmen gene de okumak isteyen öğrencilerin sayısı çok yüksek idi. 1956 ve 1957 yıllarında elemeye çıkan Roma Hukuku dersinden her defa 2500 den fazla öğrencinin sınavlara girdiğini hatırlıyorum. Sınav kağıtlarının okunması bir aydan çok vakit alırdı.
İstanbul Hukuk Fakültesi de bu durumda idi. Sık sık ele alınan bir konu, üçüncü hatta dördüncü bir Hukuk Fakültesinin açılması gereği idi. İzmir’de bir Hukuk Fakültesinin açılması gerektiğine o tarihte içtenlikle inanmıştım. O kadar ki, 1955-1957 ders yılında öğrencilere bir anket şeklinde hangi ilden olduklarını sormuş ve üçte birinin Ege bölgesinden olduğunu görmüştüm. Herhâlde İzmir’de bir Hukuk Fakültesinin açılması gereğine inanmıştım.
İzmir Üniversitesi’nin ilk rektörü, Prof. Dr. Muhittin Erel ailece yakınımızdı. Kendisini Ege Üniversitesi rektörü olduktan sonra Ankara’da ilk gördüğümde, İzmir’de bir de Hukuk Fakültesi açılıp açılmayacağını sorduğumda, «Açılacak ama, daha sonra» demişti.
Prof. Dr. Muhittin Erel ile Hukuk Fakültesi konusunda ilk uzun görüşmem 1959 yılının ilk baharında oldu. Atatürk Bulvarı’ndan Sağlık Bakanlığına doğru iniyordum. O zamanlar Atatürk Bulvarı’nın kaldırımları daha genişletilmemişti. Yüksel Palas Oteli’nin kaldırım üzerinde, oturulabilen bir terası vardı. Prof. Erel orada oturuyordu. Geçerken beni gördü, seslendi, yanına gittim, oturdum. Babamı annemi, kardeşlerimi sordu, sonra söz Ege Üniversitesi’ne geldi. Üniversitenin gelişmesindeki güçlüklerden bahsetti. Fen Fakültesinin açılması arzusundan bahsetti (Bu Fakülte sonra 1961’de açılabildi). Ben konuyu Hukuk Fakültesine getirdim. Prof. Erel:
- Bugünkü Hükümetin Hukuk Fakültelerine karşı sempatisi yok. Sanırım kurulması güç olur. Ama bu durum değişebilir. İlk seçimlerde iktidar da değişebilir. Hukuk Fakültesi o zaman söz konusu olabilir. Ancak bir Fakülteyi kuracak bir kişi ister. Bizde her şeyi bir kişi sürükler. Bu işi üzerine alır mısın? İzmir’e gel bu işi üstlen. Ne zaman Profesör oluyorsun?
- En erken 1960 sonunda. Ancak Fakültemi tümü ile terk etmem mümkün değil. Dersimde tek öğretim üyesiyim. Fakülte bu eksiğini tamamlamak için beni yıllarca İtalya’ya gönderdi. Ankara Hukuk Fakültesi’ni yüz üstü bırakamam. Ama buradan elimden geleni yapar yardımcı olurum. Kaldı ki, biz çok kalabalık bir Fakülte değiliz. İstanbul Hukuk Fakültesi’nin öğretim üyesi bizden çok fazladır; İzmir Hukuk Fakültesi’nin öğretim üyelerini daha çok İstanbul sağlayabilir sanırım. İstanbul’dan bir Profesör İzmir’de bir Hukuk Fakültesinin kuruluş çalışmalarını üzerine alamaz mı? dedim.
Muhittin Erel, her halde geniş tecrübesine dayanarak İzmir’deki fakültelerin çoğunlukla Ankaralı öğretim üyeleri tarafından doldurulacağı kanısında olduğunu anlattı.
İzmir’de bir Hukuk Fakültesi açılması konusunu aynı yıl içinde o devrede Parlamentoda bulunan Prof. Dr. Vamık Tayşi ile de konuşmuştum. Prof. Dr. Vamık Tayşi’yi, Türk-Alman Kültür İstişare Kurulu’ndan tanıyordum. İkimiz de bu kurulda üye idik. Prof. Dr. Vamık Tayşi: -Bugün havanın müsait olduğunu sanmıyorum. Biraz daha beklemek gerekir, demişti.
Belki bu sözlerin etkisi ile bir müddet bekledim. Hiçbir teşebbüste bulunmadım. 1961 yılında Profesör olmuştum. 1964 yılında Ankara Hukuk Fakültesi Dekanı seçildim. Bu arada Türkiye’de üçüncü bir Hukuk Fakültesinin açılması için önemli bir girişimde bulunulmuş ve Konya Hukuk Fakültesi için Milli Birlik Hükümeti zamanında bir ön karar alınmıştı. Bu karardan sonra Hükümet Ankara Hukuk Fakültesi’ne müracaat etmiş, Konya Hukuk Fakültesi’nin eğitimini üstlenebilip üstlenemeyeceğini sormuştu. Konu Fakülte Kurulunda uzun boylu tartışıldıktan, sonra hemen hemen oy birliğine yakın bir çoğunlukla Konya Hukuk Fakültesi’nin eğitimini Ankara Hukuk Fakültesi üzerine almıştı. Bir müddet için İzmir’de bir Hukuk Fakültesi fikrimin ikinci planda kalışının sebebi belki de bu idi. Ancak bütün hazırlıklara ve verilen kararlara rağmen Konya Hukuk Fakültesi projesi gerçekleşememiştir.
Detaylı Bilgi İçin Tıkayınız
Bir Yorum Yazın
E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır. Lütfen ( * ) gerekli alanları doldurunuz.
Bunu kullanabilirsiniz HTML etiketler ve öznitelikler:
<a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <s> <ins> <strong>
Yorumu Gönder